Çaycuma Bilim Merkezi
![]() | ![]() | ![]() |
---|---|---|
![]() | ![]() | ![]() |
![]() | ![]() | ![]() |
![]() | ![]() |
Proje: Yarışma Projesi
Proje Yeri: Çaycuma, Türkiye
Proje Ekibi:
Eren Çıracı
Uğurtan Ünal
Çevre düzenlemesiyle birlikte yapı primitif formların iç içe geçerek bir araya getirilmesiyle oluşturulmuştur. Parsel girişinden yaya ve araçları içeri alan dikdörtgen prizma diğer prizmalarla birleşerek otopark alanlarını ve binaya ulaşımı sağlayan yaya yolunu oluşturur. Birbirine kaynamış bu basit prizmaların dış kontoru tanımsız yeni bir form oluştururken bütünü oluşturan parçaların izlerini sürmek hala mümkündür. Mevcut eğime oturan bu kütleler farklı noktalarda eğimle olan ilişkilerine göre farklı algılanmaktadırlar. Sadık Tekin Müftüoğlu Caddesi’nden girildiğinde tek kotta bir yüzey olarak algılanan bu birleşik form eğitim yapılarının kotundan mevcut eğimin içine girmiş kütleler olarak algılanmaktadır. Eğitim yapılarına en yakın iki kütle 5m yükselikliğe ulaşarak özelikle liselerin kullanımı için kapalı ya da yarı açık sergi alanı olarak kullanılabilecek hacimler tanımlamaktadırlar. Proje bu sayede eğitim yapıları ile programatik bir ilişki kurarken kütlelerin yanındaki merdiven eğitim yapıları ve bilim merkezi arasında bağlantıyı sağlar.
Bilim merkezi yapısında primitif formlar fikri beşik çatı arketipi üzerine varyasyonlar olarak devam etmektedir. Yapı iki sergi holü, çok amaçlı salon ve girişi tanımlayan kütle, sarkaç kulesi, diğer foksyonları barından kütle ve bunları birbirine bağlayan bir diğer kütle olmak üzere 6 parçanın bir araya gelmesiyle oluşmuştur.
Sergi holleri kare prizmaların üzerine diagonal yönde testere çatı yerleştirilmesiyle oluşturulmuştur. Sergi yapılarında doğal ışık almak için kullanılan bu çatı formu aynı zamanda endüstriyel yapı mimarisinde sıklıkla görüldüğünden ilçenin endüstriyel tarihini hatırlatır. Çatının konvansyonel olanın aksine kare tabanın diagonali yönünde yerleşmesi dinamik bir iç mekan yaratırken aynı zamanda kütle cephesinin konturunu hareketlendirmektedir. Bununla birlikte çatı ritmine yapılan formel müdahaleler cepheleri asimetrik hale getirir. Diğer kütlelerde de benzer şekilde çatılar kütlelere farklı açılarda oturmaktadır.
Yapı bloklarının beşik çatı arketipinin varyasyonları olan primitif masif kütleler olarak algılanması için yapıların hem cephelerinde hem de çatılarında aynı metal kaplama kullanılmıştır. Cephe panel yönleri çatı geometrisinin cephede oluşturduğu doğrultuların takibi olarak kurgulanmıştır. Kütle formlarının kenarları ve cephe panelizasyonu süreklilik gösterdiğinden kütle algısı 3 boyutlu form ve 2 boyutlu cephe düzeni arasında akışkanlık sağlar. Bu mimari etki tüm kütlelerin ve cephelerin bir arada oluşturduğu kompozisyonla birlikte ele alındığında yapının genelinde derinlik ve düzlemselik arasında gidip gelen ikili bir okuma sağlar. Yapının parça bütün ilişkilerinin hierarşik ve duru bir okumasını yapmak güçtür. Mimari dilindeki bağlayıcı ve değişerek tekrarlayan dile rağmen yapı her noktasından farklı algılanır.